Kürt kardeşim, meselen mi var? Arada silah olmadan, şiddet olmadan, terör olmadan, oturup konuşacağız.
Alevi kardeşim, sorunun mu var? Diyalogla çözeceğiz.
İnanın, soframıza bereket gelecek, geniş Türkiye hanemize huzur gelecek, o bereketle, o huzurla, her engeli aşacak, geleceğe bakacağız.
Gönüller bir olunca, sınırlar ortadan kalkar.
Ülke ve millet olarak, bu özgüvene, bu iradeye ziyadesiyle sahibiz.
Hiç kimseyi incitmeden, üzmeden, kırmadan, sürecin hassasiyetine uygun şekilde, işin süratle nihayete ermesi için kolaylaştırıcı olacağız; silah teslimini kurulan mekanizma vasıtasıyla titizlikle takip edeceğiz.
Şehit anaları, şehit babaları! Ellerinizden öpüyorum ve diyorum ki, hiç kimse şehitlerimizin aziz hatırasına el uzatamaz, onların mirasına leke süremez.
Müsterih olun.
Gelinen nokta ile şehitlerimizin gayesi menzilini bulmuş olacak.
Gazi kardeşlerim! müsterih olun; gelinen nokta ile fedakarlığınız taçlanacak.
Türkiye’yi buraya şehitlerimiz taşıdı, gazilerimiz taşıdı.
Her birine minnettarız ve onların hatırasını asla çiğnetmeyeceğiz
Vatanımız inşallah ebediyen var olacak, ay yıldızlı bayrağımız inşallah ebediyen semalarımızda özgürce dalgalanacak.
Vatan toprağını kanıyla sulayan, ay yıldızlı bayrağımızı al kanlarıyla boyayan şehitlerimiz her zaman başımızın tacı olacak.
1984’teki ilk eylem sonrasında, Türkiye Cumhuriyeti Devleti, terörü bitirmek için her yola ve yönteme başvurmuştur.
Dünyadaki örneklerine bakılarak, terörü bitirmek için, silahlı mücadelenin ötesinde formüller denenmiştir.
Ancak hiçbirinde başarı sağlanamamıştır.