DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı, Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi ve Adana Milletvekili Sadullah Kısacık, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda emekli maaşlarıyla ilgili düzenlemeyi içeren torba kanun görüşmelerine katıldı. En düşük emekli maaşının açlık sınırının altında kaldığına dikkat çeken Kısacık, “Emeklilerimiz ölüm sınırında maaş alıyor”, diyerek kanun teklifinde emekli maaşlarında kayda değer bir iyileştirme yapılmamasına tepki gösterdi.
Emeklilerimizin Alım Gücü Yıllar İçinde Eridi!
Türkiye’de nüfusun önemli bir kısmının emekli maaşı ile geçindiğini belirten Kısacık, en düşük emekli maaşı alan büyük bir kesimin açlık sınırının yarısına yakın bir maaşla geçinmek zorunda kaldığını söyledi: “16 milyon 500 bin emeklimiz var ve bugünkü zamla birlikte en düşük emekli aylığı alan kişi sayısı 4 milyon 11 bin kişi. Bu sayı nüfusumuzun önemli bir kısmının açlık sınırının yarısı kadar maaş aldığını ifade ediyor.” Emekli maaşının yıllar içinde asgari ücrete oranlarındaki düşüşe de çarpıcı istatistiklerle dikkat çeken Kısacık, “Emekli aylığının asgari ücrete oranı 2014 yılında %126, 2015 yılında %120, 2016 yılında %106, 2017 yılında %108. Sonraki yıllarda daha düşüyor bu oran; %107, %100, %98, %93, %88, %82. Bugün 2025 yılında yapılan zamlardan hariç, yine emekli aylığının asgari ücrete oranı %81! Yani yıllar içinde emeklilerimiz %40 kayba uğramış”, sözleriyle en düşük emekli maaşının ve alım gücünün yıllar içinde nasıl eridiğini gösterdi.
Emeklilerimizin Suçu Ne?
Yıllar içinde sistematik olarak emekli maaşlarının düşürülmüş olmasının, yaşanan derin ekonomik kriz, hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında emeklileri büyük bir geçim sıkıntısı içinde bıraktığının altını çizen Kısacık, “Milyonlarca emeklimiz bugünün fiyatlarıyla ekmek bulup bulamama, kira fiyatlarıyla barınıp barınamama sınırında yaşıyor. Sadece fizyolojik ihtiyaçlarını karşılayabilme aşamasına geldiler. Emeklilerimiz yıllarca alın teri dökmüş, bu ülkeye değer katmış, ekonomiyi büyütmüş, devleti ayakta tutmuş, evlat yetiştirmiş büyüklerimiz. Bugün ne yazık ki bu onurlu emekçilerimizin büyük bir kısmı açlık sınırının, ölüm sınırının altında maaş alıyor. Peki emeklilerimizin suçu ne? Emeklilerimiz ne yaptı da bu durumu hak etti? Emeklilerimizi artık enflasyon oranı gibi faktörlerle yapılacak bir zam kurtaramaz. Maaşlarında radikal bir zam oranına ihtiyaç var. Bu değişiklik ihtiyacı toplumun huzuru ve refahı için son derece gereklidir. Bugünün şartlarında en düşük emekli maaşı en azından asgari ücret düzeyinde olmalıdır.” diyerek konunun ekonominin ötesinde insani ve vicdani bir mesele haline dönüştüğünü kaydetti.